Ahşap Oyma Sanatı

Ağaç oymacılığı ilk zamanlarda estetik ve zevkten ziyade ihtiyaçları karşılamak amacı ile yapılmıştır. Daha sonraları ise ağaç oymacılığı estetik değeri ön plana çıkarılarak uygulanmaya başlanmıştır ve uygulandığı mobilyalarda hem estetik açıdan zenginliğini artırmış hem de fiyat olarak değerini artırmıştır. Fakat günümüzde oyma işleminin fazla zaman alması sosyo-kültürel farklar ve temizlik gibi nedenlerden dolayı mobilyaya bir canlılık beğeni ve estetik kazandırmak için küçük motifler halinde mobilya yüzeylerinde uygulanmaktadır.

AĞAÇ OYMACILIĞININ TANIMI VE UYGULAMA ŞEKİLLERİ;

Oyma; ağaç malzeme üzerine çizilen bir şekli özel olarak hazırlamış olan kesici aletlerle gereksiz yerlerini çıkardıktan sonra şekillendirme sanatıdır. Oyma işini tekniğine uygun bir şekilde icra eden kişilere oymacı denir. Oyma çeşitli şekillerde yapılır:

Ağaç İşlerinde Oyma Şekilleri

a. Yüksek yüzey oymacılığı (Çok derinlikli)

Alçak yüzey oymacılığı çalışmalarının daha derin ve hareketli tarzıdır. İşlenen motifler daha canlı olarak işlenir. Alçak yüzey oymasından belirgin bir farkı da derinlikte meydana gelen kabartma daha güç bir işlemdir.

b. Doğal şekil oymacılığı

En güç ağaç oyma tekniğidir. Tabii şekil oyması yapabilmek için yeterli miktarda anatomi ve biyoloji bilgisine sahip olmak şarttır. İşlenecek konu doğadaki şekline uygun karakter ve canlılıkta olmalıdır. Bu tür oyma işlemleri üç boyutlu olarak da tarif edilir.

c. Kesme (Dekupe) oymacılığı

Belirli kalınlıktaki parça üzerine çizilen bir süslemenin kıl testeresi fare kuyruğu testere veya dekupaj testeresi ile boşaltılarak yapılır. Kullanım yeri olarak sandelye arka kısımları gösterilebilir.

2. Oyma Sanatının Türkiye’ deki Tarihi Gelişimi

Orta Asya’ da Türklerin İslamiyet’ ten önce yaptıkları birçok oyma ve heykel gibi eserlere rastlanmaktadır. İslamiyet’ ten sonra put sayılan heykellerin yasak edilmesi dolayısıyla heykel sanatı terkedilmiş ve bunun yerine oyma sanatı geçmiştir. Bu sanat Türkmenistan’ da uzun yıllar kalıcı olmuş ve oradan selçuklulara geçerek mimari eserlerde büyük bir tezyinat vasıtası olmuştur. Anadolu’ ya gelen Selçuklular tüm mimari eserlerin tezyini için bina cephelerini kapı-pencere kanatlarını sıvama denecek kadar oymalar ile süslemişlerdir.

Selçuklulardan Osmanlılara geçen bu sanat daha da yerleşerek büyük ehemmiyet kazanmış fakat Selçuklular gibi değil de sadece belli başlıca göz alıcı yerlerde kullanmışlardır. Selçuklulardan daha mutaassıp ve dindar olan Osmanlılar ise hayvan şekilleri yapmaktan katiyetle sakınmış ancak oyma sanatı ile özdeşleşmiş ve bu sahada taktire şayan eserler meydana getirmişlerdir. Mimberler rahleler tavanlar kapılar pencereler oyma bezemeleri mezar taşları çeşmeler gelinlik sandıkları gömme dolap kapıları lamba iskemleleri mücevher kutuları kral tahtları ahşap beşikler sofra altlıkları vb. Osmanlı oyma sanatının belli başlı örneklerindendir.

Günümüzde de bu sanat küçük değişikliklere uğramakla birlikte hayatımızı süslemeye devam eden bu ata yadigarı sanat yeni girişimciler eli ile gelecek nesillere aktarılmaktadır.

Ceviz

Türkiye’ nin özellikle Karadeniz kıyı bölgelerinde toplu olarak diğer bölgelerinde dağınık olarak bulunur. Hafif veya orta ağırlıkta olan cevizin cinslerine göre ağırlığı da değişmektedir. Nemli ortamda çok çalışır fakat az çatlar. Kuru ortamda az çalışır. Kuru ortamda çok dayanıklıdır. Nemli ortamda fazla dayanmaz. Mekanik etkileri orta dirençtedir. Tanenli bir ağaçtır. Yaş olarak işlenirse asit kokusu verir. Orta sertliktedir. Düzgün elyaflı olanları kolay işlenir. Rendelenen yüzey pürüzsüz ve parlaktır. Uzun lifli ve bükülgendir. Kolay yarılır. Ceviz kerestesi orta sert ve sıkı elyaflıdır. Kolay ve rahat işlenen bir ağaç olan ceviz iyi boyanır ve verniklenir. Tornacılıkta oymacılıkta kakmacılıkta ve heykel yapımında çok kullanılan bir ağaç türüdür. Aynı zamanda müzik aleti yapımında da kullanılır.